Bir İstanbul’lu olarak 2017’den beri kar yağışına hasret durumdaydık. Nihayet bugün çok güzel bir kar yağışı yaşamaya başladık. İstanbul’da hangi yıl ne kadar kar yağmış diye merak edip araştırdım. Benim gibi merak edenler için de küçük bir yazı hazırladım.
Ocak 1929
İstanbul’un en soğuk, en karlı, en sert kışı 1929 yılının Ocak
ayında yaşanmış. Öyle ki; 55 gün aralıksız kar yağmış ve Boğaz’a buz kütleleri sürüklenmiş. Maalesef o dondurucu soğukta evsiz barksız olan insanların bir çoğu yaşamını yitirmiş. Hatta aç kalan kurtlar ve domuzlar şehir merkezine inmeye başlamış. Bu sebeple insanlar karanlık çöktükten sonra dışarıya çıkmaya korkar olmuşlar.
O dönemde soğuk o kadar dondurucu bir hale gelmiş ki; kasaplar dükkanlarındaki eti testere ile kesebilmişler. İnsanlar cenazelerini defnedememişler. Çünkü kar nedeniyle mezar açılamamış. Topkapı Mezarlığı’na götürdükleri cenazeleri daha sonra gömmek üzere orada bırakmışlar.
O dönemde yapılan ölçümlere göre İstanbul’un bazı bölgelerinde kar kalınlığının 4-5 metre olduğu bildirilmiş. Bu da neredeyse 2 katlı bir ev yüksekliğindeymiş. Kara gömülen evler olmuş, insanlar bazı bölgelerde kapı dışarı dahi çıkamamışlar. Yangınlar çıkmış bir çok mahalle bu yangınlarla yok olmuş. 6 Ocak 1929 yılında başlayıp 55 gün süren kar yağışı sonrasında birçok kişi hayatını kaybetmiş.
Şubat 1954
1929 gibi bir kış da 1954 yılında yaşanmış. Takvimler 23 Şubat 1954 tarihini gösterdiğinde İstanbul’da daha önce hiç görülmeyen şiddette bir kar fırtınası başlamış. Saatte 100 Km. hızla esen rüzgar tüm İstanbul’da hayatı felç etmiş. Vapur ve uçak seferleri iptal edilmiş. Bütün gazeteler manşetlerinde İstanbul Boğazı’nı donduran kışı yazmış. Herkes birkaç gün sürer biter diye düşünürken 24 Şubat’ta Romanya’dan Karadeniz’e dökülen Tuna Nehri’nden koparak gelen buzlar, Boğaz’ın girişini kaplamış ve 500 metrekarelik alanı kaplayan buz parçaları aynı akşam Boğaz’dan içeri girmeyi başarmış. İnsanlar karşılaştıkları bu manzaradan ne kadar korksalar da buz kütlelerine çıkıp fotoğraf çektirmekten geri kalmamışlar. Tehlikeli olması nedeniyle buz kütlelerine çıkmak yasaklanmış. O günden bu güne de bu siyah beyaz fotoğraflar anı kalmış.
Ocak 1963
İstanbul’un en soğuk kışlarından biri de 1963’te yaşanan kış mevsimiymiş. Trakya’da başlayan çetin soğuklar İstanbul’u da etkisi altına almış ve İstanbul’un göbeği Yeşilköy’e aç kurtlar inmiş. Terkos gölü donduğu için şehre günlerce su verilememiş. İnsanlar yakacak ve yiyecek sıkıntısı çekmişler. O yılda yaşanan o soğuk kışta ise akıllardan çıkmayan bir olay yaşanmış.
Edirne-İstanbul treni, Çatalca yakınlarında kara saplanmış ve yolcular içinde mahsur kalmış. Kurtarma ekipleri bir türlü soğuktan donmak üzere olan yolculara ulaşamamışlar. Bu haber için oraya gitmek isteyen o zamanın Hürriyet gazetesi haber muhabirleri; Yüksel Kasapbaşı, Abidin Behpur Tapaner, ve gazetenin şoförü Yüksel Öztürk’ün araçları olay yerine varamadan yolda kara saplanmış. Oradan geçen kamyon şoföründen yardım istemişler fakat maalesef araçları kardan kurtarılamadığı için 3 gazeteci aracın içinde donarak yaşama veda etmişler.
Ocak 1969
1969 tarihinde İstanbul’da şiddetli bir kış daha yaşanmış. Büyükçekmece Gölü, Küçüksu ve Kağıthane dereleri ile Elmalı Barajı tamamen donmuş.
Mart 1987
69 yılından sonra tam 18 yıl çok büyük soğuklar yaşanmadı. Takvimler 4 Mart 1987‘yi gösterdiğinde (Ben 4 yaşında bir bebekken 🙂 ) İstanbullular gözlerini bembeyaz bir sabah açtılar. Kar yağışı o kadar fazlaydı ki alt yapı sorunları yaşanmaya sular ve elektrikler kesilmeye başladı. Dönemin valisi, zorunlu olmadıkça vatandaşların dışarı çıkmamasını istedi. Bu yoğun kışa rağmen okullar kapanmadığı için birçok çocuk güçlükle okullarına gidebilmek için yola çıktılar. Geç de olsa Valilik okulları kapatma kararı alınca, çocuklar aynı güçlükle evlerine dönüler.
1987’nin Mart ayında kış şartları nedeniyle adeta İstanbul’da hayat durmuştu. Yolda kalan vatandaşlar oldu. Bu vatandaşları polisler polis otosuyla gidecekleri yerlere götürdüler. Gazetelerde yer alan haberlere göre; Özel otomobille Anadolu Yakası’nda Kartal; Avrupa Yakası’nda Silivri’den ilerisine gitmek yasaklanmıştı.
Ocak 2004
22 Ocak 2004 tarihinde İstanbul’un efsanevi kışlarından biri yaşandı. Saatte 120 km. hızla esen fırtına nedeniyle Boğaz köprüsünün halatlarından biri koptu ve TEM otoyolu 17 saat boyunca kapalı kaldı. Karayolunda mahsur kalan araçlardaki insanlar donma tehlikesiyle karşı karşıya kaldılar. TEM Otoyolu’nda mahsur kalan bine yakın kişi o geceyi Hadımköy’deki 1. Zırhlı Tugay Komutanlığı’nda geçirdiler.
Bu kışı ben de hatırlıyorum. Gök gürültüsüyle yağan; benim gördüğüm ilk kardı. Kar yağışı o kadar yoğundu ki, birçok esnaf iş yerini açamamıştı.
Ocak 2012
İstanbul son 33 yılın en soğuk gününü yaşadı. Tarihler 30 Ocak 2012‘yi gösterdiğinde İstanbul Çatalca’da hava (eksi)-8 derece olarak ölçüldü. İstanbul en son 1979 yılının ocak ayında (eksi) -7.9 dereceyi göstermişti.
Ocak 2017
Akşam saatlerinde başlayan kar yağışı İstanbul’u esir aldı. 7 Ocak 2017 tarihinde İstanbul’un her yeri bembeyazdı. Bu defa kurtlar değil tilkiler şehre indi. Maslak civarında tilki görüldü. Kar kalınlığı 122 cm. oldu. Tırların trafiğe çıkması yasaklandı. Kara, hava, deniz ulaşım yolları aksamaya uğradı. Ve günümüze kadar İstanbul’un yaşadığı son kış gibi kış 2017’de yaşandı.
Buraya kadar yazımı okuduysanız çok teşekkür ederim. Umarım beğenmişsinizdir. Alttaki kalbe ❤ dokunursanız ben anlarım 🙂
Sevgiyle kalın ☃❄
